HALK EDEBİYATI VE TÜRKÜLERİ
1926 yılında, şimdiki adı İstanbul Belediye Konservatuarı olan Darülelhan müzisyenlerince notaya alınan ilk halk türküsü, "Kozanoğlu avdan gelir" türküsü imiş. 1936'da da Anadolu ezgilerini inceleyen Macar müzikoloğu Bela Bartök, Macar ezgileri ile Kozan dağı ezgilerini benzeşik bulmuştur. Belki de ikisinin de Orta Asya kökenli olmasından, benzeşik olmaları da normaldir. Kozanlıların bir kısım dil özellikleri Kayseri yöresi ağızlarına da aynen yansımış gözüküyor. Mesela, Kozanlılar "tıpkısı", "aynısı" yerine "çıkla" diyorlar. Birisi "Çıkla babasına benziyor" dediklerinde "Aynı babasına benziyor" anlamına geliyor. Kayseri'deki birçok soyadında gördüğümüz bu "çıkla" lafının Kozanlılarla çok ilgisi var. Çünkü, Kozanoğlu ailesinden çok insan 19. yüzyılda Kayseri yöresine göç ettirilerek bölgemize gelmişler. Kozanlıların dil özellikleri büyük ölçüde Avşar Türkmenlerine de yakınlık gösteriyor. Onlar da Avşarlar gibi damat ya da güvey yerine "özne" diyorlar. Düğünlerde "Övelim özne beyi" türküleri söylüyorlar. Pencerenin adı "taka", vadinin adı "kısık"tır. Koyun sürüsüne "yoz" inek sürüsüne "sürek" diyorlar. Kozanlılarla Avşarların benzer taraflarından biri de her iki toplulukta da ağıt geleneğinin çok canlı oluşudur. Çok miktarda ağıt günümüze kadar ulaşmış. Kozanoğlu ailesinin yaşadığı birçok hadiseyi ise Avşar Türkmenlerinin ünlü şairi Dadaloğlu'ndan öğreniyoruz. Dadaloğlu, Kozanoğlu ailesine oldukça yakınlık duymuş ve onların himayesinde kalmıştır.
Kozanoğlu ağıtlarında ise Kozanoğlu ailesinin yaşadığı sıkıntıları, Fırka-i İslahiye denen Osmanlı Kuvvetleriyle giriştikleri mücadeleyi, o zamanki hayatın acımasızlığını görüyoruz. O tarihte maalesef Türkmenleri acı bir kader bekliyordu. Birçok insanın hayatına mal olan bir kader...
Kozanoğlu Türküsü Kozan'a eller Kozan'a Kara çadır eğmeyinen |
Ahmet Paşa'ya Kır atı da aslan postlu *** Kozanoğlu Yusuf Ağa Ağıdı Şu görünen ekin sandım Atlas içlik yeleğinde
|